Peygamber Efendimizin Gece Okuduğu Dua - Muhadda

Peygamber Efendimizin Gece Okuduğu Dua

Allahım! ne kadar istesemde seni lâyıkıyla övemem,buna gücüm yetmez.Sen ,kendini övdügün gibisin.Allahım! Ey göklerin,yerin ve her seyin rabbi,padisahı.Ey daneyi yarıp bitkiyi cıkaran,Tevrat ı,İncil i,ve Kuran ı indiren rabbim.Her şerlinin ve senin perceminden yakalamış oldugun her canlının şerrinden sana sığınırım.Sen Evvel sin,senden önce bir sey yoktur.

Sen Son sun,senden sonra bir sey yoktur.Sen Açık sın,senden acık bir sey yoktur.Sen Gizli sin senden gizli bir sey yoktur.Borcumu öde ,beni fakirlikten kurtar(zengin eyle).Allahım! Canımı sen yarattın , yine sen alacaksın,canımın ölümü ve hayatı senin elindedir.Allahım!eger onu (bu gece) alacaksan,günahımı bagısla.Ve eger yasatacaksan, onu koru.Allahım! senden dünyada ve ahiratte saglık,dirlik,düzenlik diliyorum.Rabbim! isminle yanımı yere koydum,günahımı affet.

Allahım! nefsimi sana teslim ettim,yüzümü sana döndürdüm,işimi sana havale ettim,sırtımı sana daya dım.S enden umarak ve senden korkarak sana yöneldim.senden baska kurtarıcı yoktur.İndirdiğin kitabına,gönderdigin Peygamberine inandım.

Peygamber Efendimiz gecenin son üçte birine doğru uyanırdı.

Cihana bedel gözlerindeki uykuyu eliyle silerek doğrulur ve “Bizi öldükten sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak da O’dur.” diye dua ederdi. Bazen Medine’nin berrak gökyüzüne bakarak, l-i İmrân Sûresi’nin son on bir âyetini okurdu. Sağ tarafından başlayıp gömleğini giyer ve ilk iş olarak inci dişlerini misvâklardı. Abdest bozacağı yere yaklaştığı sırada “Allah’ım! Her tür şeytandan (kötülüklerden ve günahlardan) sana sığınırım.” diye dua eder, oradan uzaklaşırken “Allah’ım! Beni bağışlamanı dilerim.”

Anlamında “Gufrânek” derdi. (Tirmizî, Tahâret 7) Abdest alıp teheccüd namazına başlardı. Canlı ve coşkulu bir ibadetten sonra mübarek bedeni yorulduğu için yeniden istirahata çekilirdi. Ayrıca geceleri Bakî Mezarlığı’na gider, vefat eden ashâbına dua ederdi. Çok önem verdiği bu görevi hiç ihmâl etmezdi. Sabaha doğru müezzin, Resûlullah’ın evine iki defa uğrardı. Birincisinde namaz vaktinin girdiğini haber verir, o zaman Efendimiz tekrar kalkıp sabah namazının iki rekat sünnetini kılar, sağ tarafına uzanıp dinlenirdi. Müezzinin ikinci gelişinde mescide çıkıp kendisini bekleyen ashâbına sabah namazını kıldırırdı. (Buhârî, Teheccüd 23) Namaza başlamadan önce safların ip gibi düzgün tutulmasını tavsiye eder, bazen sahabilerin omzuna dokunarak herkesi bir hizaya getirirdi.

Yorum Gönder

0 Yorumlar